“İki ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da dinin emrettiği yasa neden reddediliyor” demişti. Sultan 53. Recep Hazretleri… Acaba Allah mı söyletiyordu yoksa yine mi dili sürçüyordu “ben çocuklarıma hiç bir zaman helal lokma yedirmedim” dediği gibi. Yanılmıyorsam bu allah’ın bir tokadı olmalıydı…
Hatırlarsanız 17-25 Aralık yolsuzluğu kapsamın da adı oğlu ile anılan yaptıkları telefon konuşmasında “sıfırladın mı oğlum” cümlesi karikatürlere bile konu olurken ne yazık ki tarafsız olacakları adına şerefleri ve namusları üzerine yemin eden Hakim ve savcılar bunu o kadar dikkate almıyordu. Kime göreydi bu hukuk… Mesela Ergenekon dava kapsamın da tutuklu bulunan ve daha suçu ispat edilmedi halde o insanları sahte belgelerle terörist ilan eden Hukuk-suzlar aynı özveriyi Deniz Feneri davasında neden gösteremiyordu. Ya da hırsızlığı tapelerle kanıtlananlar için, PKK ile Oslo da şehit kanları üzerinden pazarlık yapanlar için, MİT tırlarında yakalanan silahlar için hukuk’un yapacağı hiç bir şey yokmuydu. Gerçekleri ortaya çıkardı diye Cumhurbaşkanın talimatı ile AKP silivri esir kampına tıktığınız Can Dündar’mıydı tek hain… Evet burası Türkiye idi ve bu ülkede hukuk yoktu. Olsaydı 17-25 Aralık dava kapsamın da Bilal Erdoğan’ın ifadesini almak için Savcılık tarafından görevlendirilen Polis memurlarına Bilal Erdoğan’ın korumaları tarafından silah çekildiği iddiası ile çalkalanmazdı. Sözüm ona o adalete güveniyordu. Ama ne hikmetse o güvendiği adalete oğlunu teslim etmiyor oğlunun suçlu mu, suçsuz mu olduğuna o adalet karar veremiyordu. Çünkü bu ülkede hukukun üstünlüğü Ak Saraylının izin verdiği ölçüdeydi. Daha da açığı düne kadar var olan hukuk bugün bunların sayesinde GUGUK olmuştu.
Anlamadığım diğer bir hususta o iki ayyaş’ın hazırladığı yasa ve kanunlardan şikayetçi olan biri nasıl oluyordu da “dinin emrettiği yasa ve kanunları” isteyebiliyordu. O dinin emrettiği yasa ve kanunlar… Suçu hırsızlık olan kişiye verilecek ceza için “ya toprağa gömülüp taşlanmasını, ya da uzuvlarının kesilmesini” emretmeyecek miydi? Ama sizin asıl derdiniz ne yasa nede kanun. Sizin asıl mes-he-le-niz Atatürk ve onun kurduğu bu Cumhuriyet ile ve bu ülke sizin dediğiniz gibi içki masasında kurulmadı. Bu ülke kazma kürekle ve daha ağzı annesinden emdiği süt kokan çocukların sayesinde kuruldu…
A siz hala ısrarla bu ülkenin içki masasında kurulduğunu düşünüyorsanız. O zaman benim de aklıma şu soru gelir… Siz o masada d…..’müydünüz.
Saygılarımla
İLK KURŞUN
Hakan Sönmez: SİZİN NEYİNİZ MUTEBER Kİ… - İlk Kurşun Gazetesi.
